Çanakkale Ucuz Uçak Bileti

Çanakkale uçak bileti alarak, Çanakkale'nin tarihi dokusunu yakından inceleyin! Çanakkale uçak bileti en uygun fiyatlarla ucakbileti.com.tr 'de.

Çanakkale Hava Durumu

    Çanakkale Şehir Rehberi

    ÇANAKKALE / DADRAWANA / DARDANEL

    Tarihsel süreç içinde Asya ve Avrupa kıtası arasında önemli bir geçiş yeri olan yöre, çöküntü bir düzlük üzerinde, Marmara ile Ege Denizi arasında, aynı isimli, 65 km uzunluğunda, 100 m. derinliğindeki boğazın kenarındadır. Yöre, M.Ö. 4 binli yıllardan itibaren ilk Nordik Kavimlerden İskitlerin bir kolu olan Trak boylarının yöreye yerleşmesi ile çeşitli yerleşimler kurulmuştur. Kentin adı orjinaalinde “Ana Tanrıçanın Erkeği’nin Ülkesi” anlamındaki “Dadrawana” dır.Bu isim sonraları Dardanel’e dönüşmüştür.Çanakkale/Dardanel Boğazı. Neleri ünlüdür : Ezine koyun ve keçi beyaz peyniri,peynir helvası ile Bozcaada çavuş üzümü çok ünlüdür.Peynir tatlısının
    mutlaka yenilmesi ve türkülere konu olan ünlü Aynalı Çarşı’nınmmutlaka görülmesi tavsiye edilir.Her yıl tekrarlanan binlerce kişinin katıldığı Çanakkale savaşları anısına yapılan « şafak Törenleri « ünlüdür. Çanakkale yöresi ve Gelibolu, 1914’deki 1. Dünya Savaşı’nda itilaf kuvvetlerinin saldırısıyla karşılaşmış, fakat Atatürk komutasındaki Türk kuvvetlerinin inanılmaz savunmasıyla başarısız olmuşlardır. Bu savunma, dünya savaş tarihinde “Çanakkale Geçilmez” savaş stratejisiyle yerini almıştır. Bugün, Çanakkale Boğazı’nın her iki tarafından bu eşsiz zaferin anıtları yükselmektedir. Bunların en muhteşemi, Hisarlı Tepe üzerine inşa edilmiş, 42 m. yüksekliğinde, 4 sütundan oluşan “Şehitler Anıtı”dır.Çanakkale Savaşları Şehitler Abidesi.

     

    çanakkale-sehitler-aniti

     

    Diğerleri Arı Burnu’ndaki Mehmet Çavuş Anıtı ile Gelibolu Yarım Adasındaki Türk ve yabancı askerler anısına dikilmiş anıt mezarlardır. Yöredeki en eski arkeolojik buluntu kentin güneyinde Traklar’a ait harçsız taşlardan yapılmış bir toplu mezar olan Dardanos tümülüsüdür. Diğer eserler arasında 1452 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış olan Sultan Kale gelir. Kilit Bahir Kalesi, “Denizin Kilidi” anlamında olup, boğazın en dar ve hakim yerine yapılmıştır. Çanakkale ve çevresindeki diğer eserler ise Ezine’nin 30 km batısındaki Alexandrea Troas’ında Anfitiyatro ile su kemerleri, Neandrea’daki Trak tapınak kalıntısı, Gelibolu’da bulunanMevlevihane, Bayraklı Baba ve Hallacı Mansur Türbeleri ile Büyük Cami ve Kurşunlu Camidir. Ayrıca, 1897 yılında yapılmış Musevi Sinagogu, diğer eserlerdendir. Çanakkale bugün, Anadolu yarımadasının kuzeybatı ucunda yer almakta olup deniz ürünleri açısından çok zengindir. Gökçeada ve Bozcada, şarap ve üzümleriyle ünlü turistik adalardır.

    Çanakkale, Çanakkale boğazının 1200 metre genişliğindeki en dar noktasında yer alır. İO 450 yılında, Pers kralı Kserkses, birliklerini Trakya'ya geçirebilmek için burada gemilerden bir köprü kurmuş ve Peloponnesos savaş'nın son muharebeleri bu sularda yaklaşık İÖ 400'de yapılmıştır. 

    Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fetih seferinde boğazı kontrol altına alabilmek için Avrupa yakasında Kilitbahir, Çanakkale limanında ise Çimenlik kalelerini yaptırmıştır. 

    Bugün Çanakkale ile karşı kıyıdaki Kilitbahir ve Ecebat arasında feribot seferleri düzenlenir. Boğazın karşısındaki Çanakkale Savaşı muhabere alanlarını görebilmek için en uygun yer Çanakkale'dir. 

    Kentin etkileyici bir limanı, deniz müzesi ve ana meydanda ünlü saat külesi vardır. Çanakkale'nin adı ise bir zamanlar gelişmekte olan seramik sanayisine yönelik yüksek kaliteli kaolin üretiminin merkezi olmasından ileri gelir. 

    Günümüzde bu kil türü ithal edilmekte olsa da Çanakkale seramikleri ülke ihracatında önemli yer tutmaktadır. 

    Troya

    TRUVA / TORUWA
    Çanakkale Boğazı’na hakim durumda olan Hisarlık Tepesi, 220 m. çapında ve Küçük Menderes Ovası’nın üzerindedir.
    Kentin kuzeydoğusunda, Dardanos Tümülüsü’nden çıkartılan buluntulardan tarihinin kuzeyden gelen iskit bir boyu olan Turlar’a kadar indiği sanılan yöre ve mitolojik bir kent olan Truva’nın tarihi M.Ö. 4 binli yıllara dayanır. Kentin adının anlamı Tur dilinde “Toro yani Boğa Atanın Kutsal Yeri” anlamındadır.Adı sonraları Truva’ya dönüşmüştür. Antik dönemin ünlü yazarı Homeros’un İlyada Destanı’na konu olan Truva Şehri’nin en ünlü olayı, “Tahta Truva Atı”dır. Destana göre, Pelius Dağı’nda düzenlenen ve Zeus’un karısı Hera, Ask Tanrıçası Afrodit ve Bilgelik Tanrıçası Athena’nın katıldıkları güzellik yarışmasında en güzeli seçmesi gereken Truva Kralı’nın oğlu Paris, en güzele verilecek altın elmayı kötülük tanrısı Heris’in aklını karıştırmasıyla, Afrodit’e verir. ida/Kaz Dağları’nda bir çoban tarafından büyütülmüş olan Paris, bu olaydan sonra Isparta’da Kral Menelaos’un karısı güzel Helena’ya aşık olmuş ve onu Truva’ya kaçırmıştır. Bu nedenle Helenler ile Birleşik Anadolu Kavimleri arasında M.Ö. 1200’lerde bir savaş çıkmış ve Helenler Agememnon komutasında Truva’ya saldırmışlardır. 9 yıl normal yollarla Truva’yı ele geçirememişler, işi hileye dökerek, içinde Helen savaşçılarının bulunduğu bir tahta atı surların önüne bırakarak, kaçar gibi yapmışlardır. Helenlerin, kaçtığını sanan Truvalılar atı kente alarak, zafer şenliklerine başlamışlar ve gece yarısı tahta attan çıkan askerler, Truva’yı ele geçirmişlerdir. Kral Hektor ile Paris öldürülmüş, Truva ise tamamen yakılıpyıkılarak Helena kocası Agememnon tarafından ülkesine geri götürülmüştür. Böylece “Truva atı” deyimi dünya literatürüne hile ve ihanet anlamında geçmiştir. Bundan 3120 yıl sonra 1. Dünya Savaşı’ında Türklerin komutanı Atatürk, Büyük Taarruz’da Truva Antik Kenti’nin kalıntılarının bulunduğu Hisarlık Tepesi’nde işgal askerlerinin Türk süvarileri önünde geri çekilerek, Çanakkale Boğazı’na çıkarma yaptıkları Agamemnon isimli savaş gemisine doğru kaçtıklarını dürbünle izlemekteydi. işgal askerlerinin bozgununu ve Türkler’in zaferini müjdeleyen emir subayına Atatürk, sadece düşmanı bozguna uğratmakla kalmadığını, aynı zamanda Truvalı Hektorun da öcünü aldığını söyleyerek tarihsel sürece dikkat çekmiştir.

    çanakkale-truva-ati

     

    Troya'da (Truva'da) yürütülen kazı çalışmalarının kapsamı ülke çapında önem taşır. Yapılan kazılar sonucunda İÖ 4 bin yılından İS 300 yılına kadar uzanan bir döneme tarihten dokuz ayrı katmanın varlığına ilişkin buluntulara ulaşılmıştır. Troya, Homeros'un İlyada destanının da eksenidir ve on yıl süren Troya savaş'ının yapıldığı yerdir. 

    Truva Antik Kenti’nin kalıntıları, üst üste kurulmuş 9 katman halindedir. I. Truva, M.Ö. 3000-2400 arasında sürmüş olup, katmanlar 4 metre kalınlığındadır. Bakırı kullanmayı bilen 1. Truva halkı küçük bir kale içerisinde yaşamıştır. Etrafı taş surlarla çevrili kentin ortasında kralın sarayı ve onun etrafında ise taş ve kerpiçten, Megaron tipi evler bulunmaktaydı. Kent halkı, kemik, taş ve bakır aletler kullanmış, pişmiş topraktan gri tonlarda çömlek imal etmişler, çiftçilik ve balıkçılıkla uğraşmışlardır. Truva II, M.Ö. 2400-2200 arasında sürmüş, yedi yapı katına sahip yerleşimdir. Schliemann burada, altın gerdanlıklar, küpeler ve çeşitli ziynet eşyaları bulmuştur. Kralın Sarayı, ortada bulunmakta ve etrafında megaron tipi kerpiç evler yer almaktaydı. Bu dönem, Depas Amphikypellon adı verilen dikey kulplu ve dik boynuz şeklindeki toprak kaplar ve insan yüzü şeklindeki çanak çömlekleriyle ünlüdür. Burada madenden kesici aletler, balta, bıçak, ok uçları ve testereler bulunmuş dönem bir yangınla son bulmuştur. Truva III. ; M.Ö.
    2200-1800 arasındadır. Bu yerleşimin kent surlarının ortasında dar sokaklarda taş evler bulunmaktaydı.Truva IV; M.Ö. 1800-
    1700. Bir önceki yerleşime göre etrafı daha geniş surlarla tahkim edilmiştir. Altta taş, üstte kerpiç kullanılarak inşa edilen megaron tipi evlerde, Hitit kültürüne ait buluntular ve erken dönem Mken seramiğinin bulunması, kentin komşularıyla ticari ve kültürel işbirliği içinde olduğunu göstermektedir. Truva V; M.Ö. 1700-1550. Bundan önceki her iki Truva yerleşimi gibi kent çevresi surlarla tahkim edilmesine rağmen, biraz daha genişlemiş ve yeni evler eklenmiştir. Dört yapı katından oluşan yerleşim 150 yıl sürmüştür. Truva VI; 1550-1275. Öncekiyerleşimlere göre daha geniş bir alanı kapsayan kente 5 kapı ile girilmekteydi. Kent surlarının 9 m. yüksekliğinde kuleliri bulunan ve birbirine geçmeli onar metrelik taş bloklu bölümlerle birbirlerine bağlanmışlardır. Kentte ev kalıntısı ve sokaklardaki kanalizasyon sistemleri dikkat çekmektedir. Kentin ortasında, kral sarayı ve onun yanında bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. Altın, gümüş, bronz ve elektron süs eşyaları ile Kremasyon/Ölü Yakma kültünün izleri görülmekte olup şehir deprem sonucu yıkılmıştır. Truva VII; M.Ö. 1275- 1100. Antik dönemin ünlü yazarı Homeros’un, ilyada Destanı’nda anlattığı Truva’dır.

    Yerleşimde, bir önceki Truva’da depremle yıkılan yapılarınonarılarak kullanıldığı görülmektedir. Onarılan evlere pithos adı verilen toprağa gömülü ve ağzında bir kapak taşı bulunan odacıklar eklenmiştir. Bu yerleşimde, Mken ve Kıbrıs seramiklerinin yanısıra, “Buckel Seramikleri” diye bilinen yeni bir seramik türü kullanılmıştır. Truva VIII; M.Ö. 700-334. Bu tabakadaki buluntuların M.Ö. 7. yy’dan geriye gitmemesi, yörenin M.Ö. 1100’lerden sonra, 7. yy’a kadar terk edildiğini göstermektedir. Burada en önemli yapı kente çıkan rampanın yakınındaki Athena Tapınağı’ndan arda kalan iki altardır. Roma döneminde inşa edilen tiyatronun yapımında, bu tapınağın taşları kullanılmıştır. M.Ö. 546’da kent Pers Kralı Xerxes tarafından ele geçirilmiş ve buradaki Athena Tapınağı’nda bin sığır kurban etmiştir. Truva IX; M.Ö. 334-MS. 400. Önceki yerleşimlerden daha küçük bir alana yayılan Truva 9’u, Makedon Kralı İskender M.Ö. 334’de ziyaret etmiş ve Athena Tapınağı’nda kurban keserek bağışta bulunmuştur.Burada dor nizamında inşa edilmiş, Güneş Tanrısı’na ait bir yapı kalıntısı ortaya çıkartılmıştır. Kent, Romalıların kendilerini Truvalı Aennas’ın soyundan geldiklerine inanmaları nedeniyle, Pax Romana döneminde kutsal ilan edilmiştir. Sezar ve Agustos ise Athena Mabedi’ni genişleterek, bir şehir idare binası ve tiyatro binası ile bir hamam inşa etmişlerdir. Odeon olarak da kullanılan şehir binasının etrafı taş duvarlarla çevriliydi. Bizans döneminde, meydana gelen depremle yıkılan ve terk edilen kent, 1873’te Heinrickh Schliemann kazılarıyla tekrar gün ışığına çıkartılmıştır. Hisarlık Tepesi’nin doğu yönünde bulunan Truva Müzesi’nde, burada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda çıkarılan eserler sergilenmektedir.

    NEANDRİA


    Çanakkale ili Ezine lçesinde yer alan Neandria antik kenti, Çığrı Dağı’nın granit sırtı üzerine kurulmuş olup. İÖ. 8. yy da Aiollerce yerleşilen kent halkı, sonradan Aleksandreia Troas adını alacak olan Antigoneia’ya sürülmüşlerdir.Yaklaşık 3 metre kalınlığındaki polygonal taştan örülmüş surları en görkemli kalıntıları olup bugüne sadece temelleri ulaşabilmiştir. İÖ 6.yy başlarına tarihlenen Tapınakı ise bir başka önemli bir kalıntıdır ve tapınağın sütunlarını süsleyen Aiol başlıkları bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenmektedir.

    LARİSSA / BURUNCUK


    Larissa antik kentinin kalıntıları Buruncukdadır. Yüksek bir tepe üzerindeki kalıntılar, Aiol mimarlığının gelişimini göstermekte ve kentin akropolisinde oldukça güçlü ve kısmen iyi durumdaki surlar bunu göstermektedir. Tapınak kalıntıları ve peristylli evler dikkati çeken diğer yapı kalıntılarıdırlar.

     


    ASSOS / ASSA

    Çanakkale’nin güneyindeki Edremit Körfezi’nin Behramkale yerleşiminde Assos Antik Kenti’nin kalıntıları bulunmaktadır. Yerleşim, denizden 200 m. yüksekte, akropol kent durumundadır. Yörede yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserlerden, kentin M.Ö. 3000’lerde Balkanlar’dan inen Luwi boylarınca kuruduğu anlaşılmıştır.

    athena tapinagi


    Kentin adı orjinalinde Assa olup sonraları Assos’a dönüşmüştür M.Ö. 365’te Aristo burada bir felsefe okulu açarak, ders vermiştir. M.Ö. 3. yy’da Makedonlar’a, daha sonra da Bergama Krallığı yoluyla Romalılar’a bağlanan kentin adı Bizans döneminde, “Makhramion”e çevrilmiştir BugünküBehram Kale yerleşiminin hemen üstünde 200 m. yükseklikteki Kale kentin etrafı, yüksekliği 20 m. olan ve küçük kapısı bulunan poligonal surlarla çevrilidir. Surlar üzerinde, kare planlı koruma kuleleri vardır.M.Ö. 6. yy’da inşa edildiği anlaşılan 15x30 m. ölçülerindeki Athena Tapınağı’dır. 16 yivlidor sütuna sahip tapınağın, tabanı mozaik döşeli bölümüne Bizans döneminde, bazilika inşa edilmiş olup, bazilikanın yanında bir gymnasium eklenmiştir. Gymnasium’un doğusunda, stoa ile çevrili Agora Meydanı bulunmaktadır. Agoranın güneyinde tapınak, odeon, stoa ve sütunlu cadde kalıntıları dikkat çeker. Bugün deniz kenarındaki balıkçı restoranları ile şarabı ve butik otelleri ile bir bütünlük ile yörenin tüm güzelleklerini birarada görmek mümkündür.

     

    Çanakkale uçak bileti uygun fiyatlarla www.ucakbileti.com.tr'de, Sizde vakit kaybetmeden uçak bileti alıp, bu müthiş kentin tadını çıkartın. 

    Çanakkale Promosyon Uçak Bileti

    Her şey dahil Gidiş - Dönüş
    Nüfus 82.000
    Para Birimi TL
    Promosyon Uçak Bileti 99,00 TL
    Başlayan fiyatlarla

    Çanakkale Uçuş Haritası

    Yorumlar (1)

    Corene

    Şehitler anıtı ile Truva atı aynı bölgede mi? Feribotla mı geçmek gerekli?

    Yorum Gönder


    Masaüstü Görünümü